Bir büyük teknoloji girişimcisi yakın zamanda bilim kurgu romanlarından fırlamış gibi görünen çılgın bir tahminde bulundu: ağır sanayi sonunda Dünya'nın atmosferinin ötesine taşınabilir. Mantık mı? Basit matematik ve hırsın birleşimi.
Bunu şöyle düşünün—medeni toplumumuzun enerji ihtiyacı sürekli artıyor. Her nesil kişi başı daha fazla güç, daha fazla üretim kapasitesi, her şey daha fazlasını istiyor. Eğer bu eğilim kontrolsüz devam ederse, bir duvara çarparız. Gezegenin kaynakları sonsuz değil ve sanayi etkisini emme kapasitesi de öyle.
Önerilen çözüm? Karmaşık işleri uzaya taşıyın. Üretim, madencilik, işleme—şu anda karasal alanları domine eden enerji yoğun operasyonlar teorik olarak yörünge tesislerine veya ay üslerine kaydırılabilir. Saçma geliyor mu? Ta ki yeniden kullanılabilir roketlerin de hayal olduğunu düşünmeyi bırakana kadar.
Şimdi bunun neden önemli olduğunu gösteren şey, uzay teknolojisi maliyetlerinin hızla düşmesi. On yıl önce astronomik görünen fırlatma fiyatları neredeyse sıradan hale geliyor. Altyapı erişilebilir hale geldiğinde, sanayi mantığı da takip eder. Şirketler zaten asteroid madenciliği ve uzay tabanlı güneş enerjisi panellerine göz dikmiş durumda.
Yakında olacak mı? Muhtemelen hayır. Ama bunu saf kurmaca olarak görmek, teknolojik paradigmaların ekonomik ve mühendislik sıçramalarıyla ne kadar hızla değiştiğini göz ardı etmek olur. Soru, mümkün olup olmadığı değil—soru, matematik anlam kazandığında ne zaman olacağı.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
5
Repost
Share
Comment
0/400
SocialFiQueen
· 11h ago
Hayalleri Gerçeğe Dönüştürmek Uzay Sanayileşmesi
View OriginalReply0
PositionPhobia
· 11h ago
Uzay istasyonu gerçekten harika
View OriginalReply0
airdrop_huntress
· 11h ago
Sanayiyi göklere çıkaralım.
View OriginalReply0
AirdropF5Bro
· 11h ago
Sadece Ay'ın beklemeye değer olduğunu söyleyebilirim
Bir büyük teknoloji girişimcisi yakın zamanda bilim kurgu romanlarından fırlamış gibi görünen çılgın bir tahminde bulundu: ağır sanayi sonunda Dünya'nın atmosferinin ötesine taşınabilir. Mantık mı? Basit matematik ve hırsın birleşimi.
Bunu şöyle düşünün—medeni toplumumuzun enerji ihtiyacı sürekli artıyor. Her nesil kişi başı daha fazla güç, daha fazla üretim kapasitesi, her şey daha fazlasını istiyor. Eğer bu eğilim kontrolsüz devam ederse, bir duvara çarparız. Gezegenin kaynakları sonsuz değil ve sanayi etkisini emme kapasitesi de öyle.
Önerilen çözüm? Karmaşık işleri uzaya taşıyın. Üretim, madencilik, işleme—şu anda karasal alanları domine eden enerji yoğun operasyonlar teorik olarak yörünge tesislerine veya ay üslerine kaydırılabilir. Saçma geliyor mu? Ta ki yeniden kullanılabilir roketlerin de hayal olduğunu düşünmeyi bırakana kadar.
Şimdi bunun neden önemli olduğunu gösteren şey, uzay teknolojisi maliyetlerinin hızla düşmesi. On yıl önce astronomik görünen fırlatma fiyatları neredeyse sıradan hale geliyor. Altyapı erişilebilir hale geldiğinde, sanayi mantığı da takip eder. Şirketler zaten asteroid madenciliği ve uzay tabanlı güneş enerjisi panellerine göz dikmiş durumda.
Yakında olacak mı? Muhtemelen hayır. Ama bunu saf kurmaca olarak görmek, teknolojik paradigmaların ekonomik ve mühendislik sıçramalarıyla ne kadar hızla değiştiğini göz ardı etmek olur. Soru, mümkün olup olmadığı değil—soru, matematik anlam kazandığında ne zaman olacağı.