【Block hareketi】Amerika SEC yeni başkanı Paul Atkins bugün büyük bir bomba patlattı—bir “Token Sınıflandırma Sistemi” kurmak istiyor, kripto paraların menkul kıymet olup olmadığını netleştirecek.
Kısaca, kripto varlıkları dört ana kategoriye ayırdı:
Birinci kategori: Ağ tokenleri menkul kıymet değil
ETH, SOL gibi blok zinciri işlemlerini sürdüren yerel tokenler, Atkins’e göre, değerleri ağın kendisinin merkezsiz çalışmasından geliyor, arka planda bir ekip kar amacıyla manipüle etmiyorlar, bu yüzden menkul kıymet olarak kabul edilmemeli. Buna “dijital ürün” diyor.
İkinci kategori: NFT koleksiyonları da değil
Sanat, müzik, oyun içi eşyalar veya Meme kültürünü temsil eden dijital koleksiyonlar? Alıcılar, başkalarının işletmesine dayanarak değer kazanmayı beklemiyor, tamamen kendileri eğlenmek veya koleksiyon yapmak için alıyorlar, menkul kıymet kapsamına girmiyor.
Üçüncü kategori: Kullanım amaçlı tokenler de muaf
Üyelik kartları, biletler, kimlik doğrulama gibi gerçek işlevi olan “dijital araçlar”, fonksiyonları yatırım amaçlı değil, bu yüzden menkul kıymet sayılmazlar.
Dördüncü kategori: Tokenleştirilmiş menkul kıymetler menkul kıymettir
Ancak, geleneksel hisse senetleri, tahviller gibi finansal ürünleri token haline getirirseniz, özünde nasıl düzenlenecekse öyle düzenlenir—menkul kıymetin doğası, zincire alınmış olmasına rağmen değişmez.
Atkins özellikle bu sınıflandırma standardının henüz kesinleşmediğini, detayların ileride geliştirileceğini vurguladı. Ancak bu çerçeve, SEC’in denetim yaklaşımında önemli bir sinyal veriyor: “Birebir” düzenlemeden çok, “özüne bakmak” yönüne kayış var gibi görünüyor; merkeziyetsiz ağlar ve kullanım amaçlı tokenlere karşı tutumda yumuşama belirtileri var.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
10 Likes
Reward
10
7
Repost
Share
Comment
0/400
TokenDustCollector
· 8h ago
Boğa ETH行情了
View OriginalReply0
probably_nothing_anon
· 8h ago
Sonunda biraz netlik kazandı
View OriginalReply0
WhaleWatcher
· 8h ago
Şifreli arkadaş çevresi tersine döndü
View OriginalReply0
rugpull_ptsd
· 8h ago
SEC nihayet aklını başına topladı
View OriginalReply0
ProposalManiac
· 8h ago
Güvenilir düzenleme çok önemlidir.
View OriginalReply0
MidnightTrader
· 8h ago
Olumlu Bilgiler yine de dikkatli olunması gerekiyor
SEC yeni başkanı Atkins token sınıflandırma çerçevesini açıkladı: ETH/SOL/NFT menkul kıymet olarak sayılmıyor
【Block hareketi】Amerika SEC yeni başkanı Paul Atkins bugün büyük bir bomba patlattı—bir “Token Sınıflandırma Sistemi” kurmak istiyor, kripto paraların menkul kıymet olup olmadığını netleştirecek.
Kısaca, kripto varlıkları dört ana kategoriye ayırdı:
Birinci kategori: Ağ tokenleri menkul kıymet değil ETH, SOL gibi blok zinciri işlemlerini sürdüren yerel tokenler, Atkins’e göre, değerleri ağın kendisinin merkezsiz çalışmasından geliyor, arka planda bir ekip kar amacıyla manipüle etmiyorlar, bu yüzden menkul kıymet olarak kabul edilmemeli. Buna “dijital ürün” diyor.
İkinci kategori: NFT koleksiyonları da değil Sanat, müzik, oyun içi eşyalar veya Meme kültürünü temsil eden dijital koleksiyonlar? Alıcılar, başkalarının işletmesine dayanarak değer kazanmayı beklemiyor, tamamen kendileri eğlenmek veya koleksiyon yapmak için alıyorlar, menkul kıymet kapsamına girmiyor.
Üçüncü kategori: Kullanım amaçlı tokenler de muaf Üyelik kartları, biletler, kimlik doğrulama gibi gerçek işlevi olan “dijital araçlar”, fonksiyonları yatırım amaçlı değil, bu yüzden menkul kıymet sayılmazlar.
Dördüncü kategori: Tokenleştirilmiş menkul kıymetler menkul kıymettir Ancak, geleneksel hisse senetleri, tahviller gibi finansal ürünleri token haline getirirseniz, özünde nasıl düzenlenecekse öyle düzenlenir—menkul kıymetin doğası, zincire alınmış olmasına rağmen değişmez.
Atkins özellikle bu sınıflandırma standardının henüz kesinleşmediğini, detayların ileride geliştirileceğini vurguladı. Ancak bu çerçeve, SEC’in denetim yaklaşımında önemli bir sinyal veriyor: “Birebir” düzenlemeden çok, “özüne bakmak” yönüne kayış var gibi görünüyor; merkeziyetsiz ağlar ve kullanım amaçlı tokenlere karşı tutumda yumuşama belirtileri var.