Morgan Stanley, 2026'nın başlarında doların yen karşısında 140'a düşeceğini tahmin ediyor ve bu durum, küresel arbitraj işlemleri ve kurumsal finansman düzenlemeleri üzerinde belirsizlik yaratıyor (önceki durum: Yen, Ekim ayındaki yeni düşük seviyeyi aştı! Yüksek Şehir Sawa, 21,3 trilyon yen mali harcama yaparak Japonya'yı kurtardı, piyasa kötü bir döngüye girmeden endişeli) (arka plan bilgisi: Japonya Merkez Bankası, “Aralık'ta faiz artırma olasılığını” ima etti: Yen dipten satın alım hazırlıkları mı yapıyor?) Dolar-yen, 156 seviyelerinde dalgalanıyor gibi görünüyor ve bu da sabit bir döviz kuru aralığı haline gelmiş. Ancak Morgan Stanley analisti Matthew Hornbach, iç raporunda yatırımcılara döviz kuru yüksek duvarında çatlaklar oluştuğunu hatırlatıyor. Morgan Stanley strateji ekibi, döviz kurunun “makul değer” seviyesinin çok üzerinde olduğunu belirtiyor ve ABD tahvil faiz oranları düştükçe, yenin 2026'nın ilk çeyreğinde yaklaşık %10 değer kazanması bekleniyor, hedef 140. Dolar-yen döviz kuru kritik mesajlar veriyor. Şu anda 157 seviyesindeki fiyat, “ABD tahvilleri yüksek faiz oranları” üzerine inşa edilmiş bir kum üzerinde duruyor. Morgan Stanley strateji yöneticisi Matthew Hornbach'ın modeli, dolar priminin yüksek faiz farkına son derece bağımlı olduğunu gösteriyor. Eğer piyasa raporda tahmin edildiği gibi, 2026'nın ortalarından önce üç defa Federal Rezerv'in faiz indirimine giderse, ABD 10 yıllık tahvil faiz oranları kesinlikle düşecek ve doları destekleyen ana dayanak ortadan kalkacak. Hornbach vurguluyor: “Bu bir çöküş değil, yerçekiminin geri dönüşü. Faiz farkı daraldıkça, aşırı değerlenmiş fiyatlar nihayetinde temel değerlere geri dönecek.” Traderlar için, 156 artık “sarsılmaz” bir savunma hattı değil; daha çok havada asılı duran bir kazanç gibi, en ufak bir rüzgarla geri çekilebilir. Arbitraj işlemlerinin geçiş anı. Yen, uzun yıllardır dünyanın en büyük 10 “düşük faizli çekme makinesi” olarak görülüyor. Fonlar, faiz farkı ticareti (Carry Trade) aracılığıyla yen borç alıp yüksek getirili para birimlerine çevirip, riskli varlıklara yatırıyor. Eğer yen beklenildiği gibi %10 değer kazanırsa, son on yılda yaygın olan model ters rüzgarla karşılaşacak; sermaye maliyetinin artması, kaldıraçların daralması anlamına gelir, riskli varlıklar da benzer şekilde soğuyacaktır. Dikkate değer olan, bu yen güçlenmesi, Japonya Merkez Bankası'nın şahin politikaları tarafından yönlendirilmiyor. Piyasa, BOJ'un politika faiz oranını %0.75'e çıkarabileceğini tahmin etse de, bu küresel ölçekte hâlâ ılımlı. Başka bir deyişle, yenin momentumunun çoğu “doların zayıflamasından” gelmekte, “Japonya'nın güçlenmesinden” değil. 2026'nın ikinci yarısında bir geri dönüş bekleniyor. Boğalar için, bu yenin uzun vadeli bir boğa koşusuna gireceği anlamına gelmiyor. Morgan Stanley yıllık görünümüne göre, faiz indirimi döngüsü sona erdiğinde ve Trump yönetimi sürekli olarak vergi indirimleri ve altyapı ile ekonomiyi canlandırmaya çalıştığında, ABD büyüme ivmesinin 2026'nın ikinci yarısında yeniden canlanması bekleniyor ve dolar-yen 147'ye yükselebilir. O zaman, faiz farkı ticareti yeniden canlanabilir ve dolar varlıkları için küresel fonları yeniden çekebilir. Kurumsal finans yöneticileri için, bu, riskten korunma stratejilerinin kademeli olarak ayarlanması gerektiği anlamına geliyor: ilk yarıda yenin değer kazanma riskini kilitlemek, ikinci yarıda ise doların olası bir geri dönüşüne hazırlıklı olmak. Zaman penceresini kaçırmak, %10'luk döviz kuru dalgalanmasının bir yılın kârını tüketmesi anlamına gelebilir. Eğer senaryo bozulursa. Model ne kadar hassas olursa olsun, gerçek hayattaki kara kuşları engellenemez. Eğer Trump yönetiminin gümrük politikaları enflasyonu tekrar artırırsa, Federal Rezerv'in faiz indirimini ertelemesine neden olur ve 10 yıllık ABD tahvil faiz oranlarını %4.5'in üzerinde tutarsa, 140 hedef fiyatı baloncuk haline gelebilir. Aynı şekilde, Japon kamu maliyesi kötüleşirse, dışarıdan gelen yen varlık güveni de aşınabilir. Bu nedenle, Morgan Stanley'nin piyasaya çizdiği kesin bir tek yol değil, dinamik bir "işlem takvimi"dir: 2026'nın başında yen al, yıl ortasında dolara dönüş. Silikon Vadisi teknoloji devleri ve Wall Street makro fonları için, bu %10'luk döviz kuru dalgalanması, sadece ekrandaki bir rakam değil, varlık bilançosunu önceden düzenleme sinyalidir. 2025 yılının sonundaki 156 seviyesine bakıldığında, sağlam görünüyor, ancak aslında gizli bir akıntı var. Döviz kuru, yüksekten gerilerek çekilen bir çelik halat gibidir; faiz farkları, faiz oranları ve politika ağırlığı sırayla baskı yapıyor, bir denge değiştiğinde, fiyat nihayetinde yeni bir denge noktasına doğru kayacaktır. Yatırımcılar için, şimdi sorulması gereken “140 gelecek mi” değil, "geldiğinde pozisyonun hazır mı?"dır. İlgili haberler: Dünyanın ilk yen stabilcoin'i JPYC çevrimiçi! Japonya Finans Ofisi'nden izin aldı, Japon tahvilleriyle destekleniyor, çok zincirli dağıtımı destekliyor… Japonya Merkez Bankası son derece şahin: 2025'te faiz oranı en az %1'e çıkarılmalı, yen 152'yi geçerek iki aylık bir yüksekliğe ulaştı. Yen nihayet dipten mi yükselebilir? Wall Street'in riskten korunma fonları “Yen alımında büyük miktarda dipten satın alıyor” döviz kurunun değer kazanmasını tahmin ediyor. (Yen dip sinyali mi? Morgan Stanley uyarıyor: Yen 2026'nın başında %10 değerlenecek, ABD tahvil faiz oranları zaten istikrarlı bir şekilde düşüyor) Bu makale, ilk kez BlockTempo'da “Döngü Hareketi - En Etkili Blok Zinciri Haber Medyası” olarak yayınlandı.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Yen taban sinyali? Morgan Stanley uyarıyor: Yen, 2026'nın başında %10 değer kazanacak, ABD tahvil faiz oranları stabil bir şekilde düşmeye başladı.
Morgan Stanley, 2026'nın başlarında doların yen karşısında 140'a düşeceğini tahmin ediyor ve bu durum, küresel arbitraj işlemleri ve kurumsal finansman düzenlemeleri üzerinde belirsizlik yaratıyor (önceki durum: Yen, Ekim ayındaki yeni düşük seviyeyi aştı! Yüksek Şehir Sawa, 21,3 trilyon yen mali harcama yaparak Japonya'yı kurtardı, piyasa kötü bir döngüye girmeden endişeli) (arka plan bilgisi: Japonya Merkez Bankası, “Aralık'ta faiz artırma olasılığını” ima etti: Yen dipten satın alım hazırlıkları mı yapıyor?) Dolar-yen, 156 seviyelerinde dalgalanıyor gibi görünüyor ve bu da sabit bir döviz kuru aralığı haline gelmiş. Ancak Morgan Stanley analisti Matthew Hornbach, iç raporunda yatırımcılara döviz kuru yüksek duvarında çatlaklar oluştuğunu hatırlatıyor. Morgan Stanley strateji ekibi, döviz kurunun “makul değer” seviyesinin çok üzerinde olduğunu belirtiyor ve ABD tahvil faiz oranları düştükçe, yenin 2026'nın ilk çeyreğinde yaklaşık %10 değer kazanması bekleniyor, hedef 140. Dolar-yen döviz kuru kritik mesajlar veriyor. Şu anda 157 seviyesindeki fiyat, “ABD tahvilleri yüksek faiz oranları” üzerine inşa edilmiş bir kum üzerinde duruyor. Morgan Stanley strateji yöneticisi Matthew Hornbach'ın modeli, dolar priminin yüksek faiz farkına son derece bağımlı olduğunu gösteriyor. Eğer piyasa raporda tahmin edildiği gibi, 2026'nın ortalarından önce üç defa Federal Rezerv'in faiz indirimine giderse, ABD 10 yıllık tahvil faiz oranları kesinlikle düşecek ve doları destekleyen ana dayanak ortadan kalkacak. Hornbach vurguluyor: “Bu bir çöküş değil, yerçekiminin geri dönüşü. Faiz farkı daraldıkça, aşırı değerlenmiş fiyatlar nihayetinde temel değerlere geri dönecek.” Traderlar için, 156 artık “sarsılmaz” bir savunma hattı değil; daha çok havada asılı duran bir kazanç gibi, en ufak bir rüzgarla geri çekilebilir. Arbitraj işlemlerinin geçiş anı. Yen, uzun yıllardır dünyanın en büyük 10 “düşük faizli çekme makinesi” olarak görülüyor. Fonlar, faiz farkı ticareti (Carry Trade) aracılığıyla yen borç alıp yüksek getirili para birimlerine çevirip, riskli varlıklara yatırıyor. Eğer yen beklenildiği gibi %10 değer kazanırsa, son on yılda yaygın olan model ters rüzgarla karşılaşacak; sermaye maliyetinin artması, kaldıraçların daralması anlamına gelir, riskli varlıklar da benzer şekilde soğuyacaktır. Dikkate değer olan, bu yen güçlenmesi, Japonya Merkez Bankası'nın şahin politikaları tarafından yönlendirilmiyor. Piyasa, BOJ'un politika faiz oranını %0.75'e çıkarabileceğini tahmin etse de, bu küresel ölçekte hâlâ ılımlı. Başka bir deyişle, yenin momentumunun çoğu “doların zayıflamasından” gelmekte, “Japonya'nın güçlenmesinden” değil. 2026'nın ikinci yarısında bir geri dönüş bekleniyor. Boğalar için, bu yenin uzun vadeli bir boğa koşusuna gireceği anlamına gelmiyor. Morgan Stanley yıllık görünümüne göre, faiz indirimi döngüsü sona erdiğinde ve Trump yönetimi sürekli olarak vergi indirimleri ve altyapı ile ekonomiyi canlandırmaya çalıştığında, ABD büyüme ivmesinin 2026'nın ikinci yarısında yeniden canlanması bekleniyor ve dolar-yen 147'ye yükselebilir. O zaman, faiz farkı ticareti yeniden canlanabilir ve dolar varlıkları için küresel fonları yeniden çekebilir. Kurumsal finans yöneticileri için, bu, riskten korunma stratejilerinin kademeli olarak ayarlanması gerektiği anlamına geliyor: ilk yarıda yenin değer kazanma riskini kilitlemek, ikinci yarıda ise doların olası bir geri dönüşüne hazırlıklı olmak. Zaman penceresini kaçırmak, %10'luk döviz kuru dalgalanmasının bir yılın kârını tüketmesi anlamına gelebilir. Eğer senaryo bozulursa. Model ne kadar hassas olursa olsun, gerçek hayattaki kara kuşları engellenemez. Eğer Trump yönetiminin gümrük politikaları enflasyonu tekrar artırırsa, Federal Rezerv'in faiz indirimini ertelemesine neden olur ve 10 yıllık ABD tahvil faiz oranlarını %4.5'in üzerinde tutarsa, 140 hedef fiyatı baloncuk haline gelebilir. Aynı şekilde, Japon kamu maliyesi kötüleşirse, dışarıdan gelen yen varlık güveni de aşınabilir. Bu nedenle, Morgan Stanley'nin piyasaya çizdiği kesin bir tek yol değil, dinamik bir "işlem takvimi"dir: 2026'nın başında yen al, yıl ortasında dolara dönüş. Silikon Vadisi teknoloji devleri ve Wall Street makro fonları için, bu %10'luk döviz kuru dalgalanması, sadece ekrandaki bir rakam değil, varlık bilançosunu önceden düzenleme sinyalidir. 2025 yılının sonundaki 156 seviyesine bakıldığında, sağlam görünüyor, ancak aslında gizli bir akıntı var. Döviz kuru, yüksekten gerilerek çekilen bir çelik halat gibidir; faiz farkları, faiz oranları ve politika ağırlığı sırayla baskı yapıyor, bir denge değiştiğinde, fiyat nihayetinde yeni bir denge noktasına doğru kayacaktır. Yatırımcılar için, şimdi sorulması gereken “140 gelecek mi” değil, "geldiğinde pozisyonun hazır mı?"dır. İlgili haberler: Dünyanın ilk yen stabilcoin'i JPYC çevrimiçi! Japonya Finans Ofisi'nden izin aldı, Japon tahvilleriyle destekleniyor, çok zincirli dağıtımı destekliyor… Japonya Merkez Bankası son derece şahin: 2025'te faiz oranı en az %1'e çıkarılmalı, yen 152'yi geçerek iki aylık bir yüksekliğe ulaştı. Yen nihayet dipten mi yükselebilir? Wall Street'in riskten korunma fonları “Yen alımında büyük miktarda dipten satın alıyor” döviz kurunun değer kazanmasını tahmin ediyor. (Yen dip sinyali mi? Morgan Stanley uyarıyor: Yen 2026'nın başında %10 değerlenecek, ABD tahvil faiz oranları zaten istikrarlı bir şekilde düşüyor) Bu makale, ilk kez BlockTempo'da “Döngü Hareketi - En Etkili Blok Zinciri Haber Medyası” olarak yayınlandı.